(İZMİR)- Bornova Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ile Özel Ata Sağlık Hastanesi iş birliğinde, Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında seminer düzenlendi. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, erken tanının önemine dikkat çekerek kadınlara çağrı yaptı.
Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Altındağ Atatürk Kültür Merkezi STK Yerleşkesi’nde gerçekleşen seminerde Klinik Psikolog Beyza Yazıcı, Genel Cerrah Dr. Serhat Buldur ve Kadın Doğum Uzmanı Dr. Kemal Uğurbil konuşmacı olarak yer aldı.
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, meme kanserinin hızlı yayılan ve dünyada her 8 kadından birinde görülen tehlikeli bir hastalık olduğunu ifade etti. Başkan Eşki, “Bu hastalıkta en kolay tedavi yöntemi erken tanı. Biz de düzenlediğimiz seminer ile buna dikkat çekmek istedik. Hepinizi erken tanı için sağlık merkezlerine davet ediyoruz. Erken teşhis hayat kurtarır” dedi.
Meme Kanseri ile başa çıkma süreci
Klinik Psikolog Beyza Yazıcı, meme kanseri teşhisi sonrası yaşanan psikolojik süreçleri ele alarak, bireylerin karşı karşıya kaldığı depresyon ve kaygıya dikkat çekti. Yazıcı, hastaların yaşadığı “pazarlık” evresi ile başlayan sürecin, kabul evresine doğru ilerlediğini belirtti. Yazıcı, “Kendi içimizde ‘Bu hastalık bana gelmezdi, sağlıklı beslenseydim bu başıma gelmezdi’ gibi pazarlıklar yapıyoruz. Kabul ile depresyon arasında gidip geliyoruz. Bu süreçte depresif belirtiler, isteksizlik, karamsarlık, uyku ve iştah bozuklukları yaşanabiliyor. Gelecek kaygısı ve tedavi sürecine dair endişeler ise yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Kabul evresine ulaşmak bu sürecin son aşamasıdır ve psikolojik olarak iyileşme sürecine girmenin önemli bir parçasıdır” dedi.
Meme Kanseri: Riskler ve tedavi Süreci
Genel Cerrah Dr. Serhat Buldur, meme kanserinin kadınlar arasında en sık görülen ikinci kanser türü olduğuna dikkat çekti. Her 8 kadından 1’inin yaşamı boyunca meme kanseri olma riski taşıdığını belirten Dr. Buldur, erken teşhisin önemine vurgu yaparak “Meme kanseri tanısı genellikle kadınların memelerinde fark ettikleri bir kitle ile başvurmasıyla konur. Mamografi, ultrason ve MR gibi görüntüleme yöntemleriyle hastalar değerlendirildikten sonra şüpheli bir kitleye rastlanırsa biyopsi yapılır. Tedavi seçenekleri hastayla birlikte kararlaştırılır ve süreç birlikte yönetilir. Eğer herhangi bir şikayetiniz varsa vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmalısınız” diye konuştu.
Rahim Ağzı Kanserine karşı koruyucu önlemler
Seminerde Kadın Doğum Uzmanı Dr. Kemal Uğurbil ise rahim ağzı kanserine dikkat çekerek, rahim ağzı kanserinin en büyük nedeninin %99 oranında bir virüs olduğunu vurguladı. Uğurbil, HPV virüsüne karşı alınabilecek koruyucu önlemlerden bahsetti. Uğurbil, “Rahim ağzı kanserinin en büyük nedeni HPV virüsüdür. Grip virüsü gibi bu da bir virüsle yayılmaktadır. Rahim ağzı kanserinden korunmak için HPV aşısı yaptırmak, rutin kontrolleri aksatmamak ve erken teşhisin önemini kavramak gerekir” dedi.
